Rüzgârların etkisi ile deniz yüzeylerinde meydana gelen salınım hareketine dalga adı verilir. Deniz ve okyanuslarda meydana gelen dalgaların hepsi sadece rüzgârlar ile meydana gelmez heyelan, volkanik faaliyetler ve deniz tabanında meydan gelen depremler de dalgaların diğer nedenleri arasındadır.
Seviye farklılığı, yoğunluk, rüzgâr etkisi ve sıcaklık farklarından dolayı deniz ve okyanuslarda meydana gelen su hareketlerine ise su akıntıları adı verilir. Genel olarak Ay’ın Dünya üzerine uyguladığı çekim kuvvetine bağlı olarak deniz ve okyanus yüzeylerinde meydana gelen yükselme, alçalma hareketlerine gelgit adı verilir. Yükselme ve alçalma arasındaki farka gelgit genliği denir. İç denizlerde gelgit genliği az, okyanuslarda ise fazladır. Gelgit’in çok olduğu kıyılarda akarsu ağızlarında meydana gelen oyuntulara haliç adı verilir. Bu kıyılarda akarsu birikme şekillerine fazla rastlanılmaz.
Kıyılara ulaşan dalga ve akıntılar çarptıkları kıyılarda sahip oldukları enerjiye bağlı olarak aşındırma, taşıma, güçlerinin bittiği son aşamada ise biriktirme yaparak kıyıları şekillendirici güç olarak ortaya çıkarlar. Dalga ve akıntıların meydana getirdikleri başlıca aşınım ve birikim şekilleri şunlardır:
1. Kıyı Oku ve Kıyı Seti
Dalgaların ve akıntıların taşıdıkları malzemelerin kıyının hemen önünde setler halinde yığılmasıyla kıyı setleri ya da kıyı okları meydana gelir. Ülkemizde Çanakkale – Çardak’ta kıyı oku örneği bulunur. Dalga ve akıntıların kıyı boyunca sürükledikleri kumları kıyılardan denizin iç kısımlarına doğru taşıyıp biriktirmesi ile oluşan ince kum depolarıdır. Özellikle dağların denize dik uzandığı kıyıların iç kısmındaki körfezlerin ağız kısımlarında meydana gelirler.
2. Lagün
Kıyı setinin bir koyun önünü kapatmasıyla deniz kenarında bir göl oluşur. Küçükçekmece ve Büyükçekmece gölleri birer lagündür. Kıyı kordonlarının büyüyerek zamanla bir koy ya da körfezin önünü kapatması ile meydana gelen kıyı gerisindeki göllerdir. Bunlara kıyı set gölleri adı da verilir. Lagünlerin çok görüldüğü yerlerden birisi de delta ovalarının kıyılarıdır. Delta kenarlarında çok sayıda lagüne rastlanılır.
3. Tombolo
Kıyı oklarının gelişerek açıktaki bir adayı karaya bağlamasıyla oluşur. Kapıdağ ve Sinop Yarımadaları bu şekilde oluşmuştur. Kıyı oklarının zamanla kıyıya yakın bir adayı ana karaya bağlaması ile oluşan şekillerdir. Ülkemizdeki Sinop İnce Burun ve Kapı Dağ Yarımadaları tombololara verilebilecek örneklerdir.
4. Falez (Yalıyar)
Yüksek kıyılarda dalgalar kıyıların alt kısımlarını aşındırır ve oyuklar oluşturur. Bu oyuklar büyüdüğü zaman tavanları çöker ve denize dik kıyılar meydana gelir. Akdeniz Teke ve Taşeli yöreleri ile Karadeniz’de İnebolu – Cide, Hopa – Sarp ve Şile’de falezler oluşmuştur. Dağların denize paralel olarak uzandığı kıyılarda kıyıya çarpan dalgaların bir yamacın altını oyması ve altı oyulan yamaçların çökmesi ile oluşan deniz kenarındaki dik uçurumlara falez ya da yalıyar adı verilir.
5. Aşınım Düzlüğü
Dalgaların kıyıyı kara içine doğru aşındırması ve kıyıyı geriletmesi ile oluşan falezler önünde az eğimli bir yüzey gelişir. Kıyı aşınım düzlüğü ya da abrazyon platformu da adı verilen bu düzlüklerin üzeri genellikle kum ve çakıllarla kaplıdır.
6. Doğal Köprüler
Dağların denize dik olarak uzandığı kıyılarda dalga ve akıntıların kara parçalarını alttan aşındırmaları ile meydana gelen aşınım şeklidir.
7. Kıyı Kordonu
Kıyılarda biriken malzemelerin oluşturduğu kıyı oklarının büyüyerek su yüzeyine çıkmaları ve bir koy ya da körfezin önünü kapatmaya başlaması ile meydana gelen biriktirme şeklidir. Kıyı kordonlarına kumun bol miktarda bulunduğu delta ovalarının kenarlarında daha fazla rastlanılır.