Tarihi kayıtlara bakıldığında Akdeniz Bölgesinde 100’den fazla tsunami yaratan doğal afet olduğu görülmektedir. Yaklaşık olarak her yüz-yüzelli yılda bir kez, büyük bir tsunami Akdeniz’i etkilemektedir. En çok etkilenen ülkeler Yunanistan ve İtalya’nın güney bölgeleridir.
M.Ö. 1650’de Santorini’deki yanardağ patlaması ve takip eden deprem sonucu oluşan tsunami‘de Girit’de Minoa uygarlığı büyük hasar görmüştür.
21 Temmuz 365’te merkezi Doğu Akdeniz’de Girit adasının civarında bulunan deprem (M 8.5) yıkıcı tarihsel depremler arasında önemli bir yer almaktadır. Bu depremin ardından oluşan tsunami, özellikle Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde etkisini göstermiştir. Güney Yunanistan’da yaklaşık 5000 kişi hayatını kaybederken, Sicilya, Kıbrıs, Mısır ve Libya kıyılarında da ciddi hasarlar oluşmuştur.
8 Ağustos 1303 Girit Depremi sonrası oluşan tsunami Akdeniz’de gerçekleşmiş olan en yıkıcı afetler arasında yer alıp, özellikle denize kıyısı olan ülkelerde ciddi hasarlar yaratarak binlerce kişinin ölümüne yol açmıştır. 365 ve 1303 depremleri ve ardından gelen tsunami, tarihsel afetler arasında önemli bir yerde olup, Doğu Akdeniz’in sismolojik aktivitesini ve bundan dolayı oluşabilecek tsunami tehlikesini ortaya koymaktadır.
Unutulmamalıdır ki tsunami uyarı sistemi ancak toplumlarda tsunami bilinci oluşturulduğunda etkili olabilir.
1 Kasım 1755 Lizbon/Portekiz Depremi’nden (M8.5) yaklaşık 40 dakika sonra büyük bir tsunami felaketi yaşanmış, şehir yüksekliği yer yer 15 m’yi bulan dalgalar altında kalmış, deprem ve tsunamiden dolayı Portekiz, Fas ve İspanya’da toplam 60000 kişi ölmüş, Lizbon şehri büyük ölçüde hasar görmüştür.