Teknolojik Gelişmelerin Kültürel ve Ekonomik Etkileri

İnsanların gündelik hayatı kolaylaştırmak, çevresini ve doğal çevreyi daha iyi kullanmak adına yaptığı yenilikler teknoloji olarak adlandırılır. Teknolojik gelişmelerin başlangıcı insanlık tarihi kadar eskidir.

Tekerleğin bulunmasından başlayarak, günümüzdeki insansız araçlara kadar olan süreç teknolojik serüvenin geldiği noktayı gözler önüne sermektedir. Teknoloji üreten ve bunu dünyaya pazarlayabilen ülkelerin kalkınma seviyeleri yüksek olur. Özellikle Sanayi İnkılabı ile hızlı gelişen teknoloji, ekonomik büyüme hızının artmasında son derece etkili olmuştur. Teknolojik yenilikler en çok ulaşım alanında kendini hissettirmektedir. Sürekli gelişen ulaşım sistemleri sayesinde bugün dünya ticaretinde pazar alanı genişlemiştir. Bu durum bazı ülkelerin sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda küreselleşmesine de katkı sağlamıştır.

İnsanlardaki merak duygusu ve ulaşım sistemlerinin gelişmesi turizm sektörünü ortaya çıkarmış ve böylece kültürler arası etkileşim başlamıştır. Son yıllarda bilişim alanındaki gelişmeler ve özellikle Genel Ağ kullanımının yaygınlaşması küresel anlamda dünya ülkelerini yakından etkilemektedir. Artık bilgiye ulaşmanın yolu daha kolay ve kısa zamanda olmaktadır. Bu durum insanlar arasında yazılı ve sözlü iletişim bağlarını güçlü hâle getirmiştir.

İlk bilgisayarlarda yapılan işlem sayısı kısıtlı iken bugün Genel Ağ kullanarak bankacılık hizmetleri, ticari alışverişler, devlet işleri daha kısa zamanda yapılmaktadır. Bu şekilde zamandan, iş gücünden ve kullanılacak malzemelerden de tasarruf sağlanmaktadır. Genel Ağ sayesinde küreselleşme hız kazanmış ve uzaklar yakın hâle gelmiş, farklı coğrafyalarda yaşayan insanlar birbirlerini tanıma fırsatı bulmuştur. Son yıllarda insanların ülke dışına yaptıkları seyahatler artmış ve uçak bileti alma, otel bulma gibi faaliyetler Genel Ağ’ı kullanarak önceden planlama imkânı bulmuştur.

Teknolojinin ekonomik açıdan en önemli sonucu Genel Ağ adreslerini kullanarak yapılan e-ticarettir. Bu şekilde dünyanın her yerine üretilen bir ürünün pazarlanması daha kolay olmaktadır. Satın alma, kargo hizmetleri ve müşteri hizmetlerinin dijital ortamda yapılabiliyor olması e-ticaretin hacmini de genişletmiştir. Sosyal açıdan ele aldığımızda teknolojik gelişmeleri yakından takip eden kuşak ile bu gelişmelerin gerisinde kalan kuşak arasında ciddi çatışmaların yaşanması kaçınılmazdır. 1965-1980 arasında doğanlar X kuşağını oluştururken 2001 ve sonrası Z kuşağını oluşturmaktadır. Her iki kuşak arasında olay ve olgulara bakış açısı değişmektedir.

Örneğin X kuşağı arkadaşlıklarda yüz yüze iletişim kurmayı ön planda tutarken Z kuşağında sosyal ağlarda sanal arkadaşlıklar kurmayı yeğlemektedir. X kuşağında bilginin yayılması daha yavaş gerçekleşirken Z kuşağında Genel Ağ sayesinde bilgi kısa zamanda geniş kitleler ulaşmaktadır. 18. yüzyıla gelindiğinde buharlı makinelerin ortaya çıkması üretimin artmasını sağlamış ve dünya ticaretindeki dengeleri bozmuştur. Teknolojiyi üretimde etkin bir şekilde kullanan ülkeler sanayileşerek bugün dev bütçelere sahip olmuştur. Teknolojik yeniliklerin gerisinde kalanlar ise ekonomik anlamda ilerleyemedikleri gibi gelişmiş ülkelerin ham madde kaynağı olmaktan öte gidememişlerdir. Yer altındaki ve yer üstündeki doğal kaynakların tespit edilmesi, çıkarılması ve işlenmesi için teknolojik yeniliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Afrika kıtasındaki madenlerin Avrupalılar tarafından çıkarılıp işletilmesi bu kıtadaki teknolojik yetersizliklerden kaynaklanmaktadır.

 

Yorum yapın