Yeryüzü, insanlık tarihi boyunca birçok çatışmalara sahne olmuştur. Bu çatışmaların başlıca nedeni ekonomik ve siyasi nedenlerdir. İlk çağlarda insanlar göçebe bir hayat sürmekte idi.
Üçüncü zamanda tarım yapmaya başlayınca yerleşik düzene geçmiştir. Böylece topraktan yararlanmayı öğrenmiş ve ilk üretim faaliyetleri de başlamıştır. Yerleşik düzene geçen topluluklar henüz göçebe olarak yaşayan diğer toplulukların zaman zaman saldırılarına uğramışlardır. Yerleşik toplumlar, tarımsal üretim alanlarını genişleterek kendilerine yeni tarım alanları elde etme politikası gütmüşlerdir. Sanayi devrimi sonrasında ise ABD ve Avrupa ülkeleri ekonomilerini canlı tutmak ve artan enerji ihtiyacını karşılamak için yoksul ülkelerden doğal kaynaklarını sömürge kolonileri kurarak almışlardır.
Sömürgeci devletler, izlediği emperyalist politikalar sonununda üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan halkı huzursuz ederek çatışma alanları ortaya çıkarmıştır. Bugün de çatışma alanlarının ortaya çıkmasının en önemli nedenleri fosil yakıtlar ve değerli yer altı kaynaklarını ele geçirme isteğidir. Bunun dışında sınır anlaşmazlıkları, su sorunu, küresel iklim değişiklikleri ve kuraklık olarak sıralayabiliriz.
1) Irak Sorunu: Irak, Orta Doğu bölgesinde yer alan zengin petrol rezervlerine sahip bir ülkedir. Petrol rezerv hacminin büyük olması özellikle ABD’nin iştahını kabartmış ve yakın zamana kadar en büyük çatışma bölgelerinden biri olmuştur. Uzun süren Irak-İran Savaşlarının ardından Irak’ın, Kuveyt’i işgal etmesi bölgede Körfez Harekatı olarak bilinen çatışmanın fitilini çekmiş oldu.
2) Ukrayna İç Savaşı: 2013 yılında iç savaşlarla başlayan çatışmalar bugün ABD, AB ve Ukrayna ile Rusya arasında devam etmektedir. Burada çıkan krizin en önemli nedeni Rusya doğal gazının %80’lik kısmı Ukrayna üzerinden taşınmasıdır. 2014 yılında Kırım’ın Rusya’ya bağlanması sorunun boyutunu büyütmüştür.
3) Afganistan: Hazar ve Orta Asya petrollerinin taşınmasında stratejik öneme sahip olan Afganistan, önemli çatışma ve işgallere sahne olmuştur. 1979 yılında Sovyetler Birliği, Afganistan’ı işgal etmiş ve 2001 yılında ABD ülkeye müdahalede bulunmuştur. Bugün işgallerin sona ermesine rağmen Afganistan, hâlâ iç karışıklıkların yaşandığı bir ülkedir.
4) Yemen Sorunu: 2011 yılında başlayan Yemen’deki iç savaş ve çatışmalar son derece şiddetli olurken bölge halkı savaş ve açlıkla mücadele etmektedir. Çıkan çatışmalar daha sonra diğer Arap devletlerinin dâhil olmasıyla sorunun alanı büyümüştür. Yemen’deki çatışmaların en önemli sebebi Aden Körfezi’nin kontrolünün bu bölgede olmasıdır.
5) Filistin-İsrail Sorunu: Filistin toprakları İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik için kutsal sayılan oldukça önemli bir yere sahiptir. 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulması ve bu devletin izlediği yayılmacı politika bugün Gazze’de, Batı Şeria’da şiddetli çatışmalara neden olmaktadır. 2017 yılında pek çok ülkenin karşı çıkmasına rağmen ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması sorununun büyümesine neden olmuştur.
6) Nijerya Sorunu: Zengin petrol yataklarına sahip olan Nijerya’da bölgeyi elinde tutmak isteyen güçler tarafından çıkarılan çatışmalar sonucunda binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Yaşanan petrol sorunu yüzünden ülkede askerî darbeler yapılmış ve bugün hâlâ sıcak çatışma alanı olarak durmaktadır.
7) Doğu Türkistan Sorunu: Çin Devleti’nin kuzeybatısında yer alan Doğu Türkistan tarıma elverişli toprakları, zengin doğal kaynakları ve stratejik konumu sebebi ile önemlidir. 1949 yılında Çin hükümetinin kontrolünde olan Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerini asimile etmek amacıyla çıkan çatışmalar ve işkenceler hâlâ devam etmektedir.
8) Venezuela Sorunu: 1958 yılında başlayan siyasi boşluklar, ekonomik krizler ve dış politikadaki yanlış tutumlar, Venezuela’yı bir çatışma bölgesi hâline getirmiştir. Petrole bağlı olarak işleyen bir ekonomiye sahip olan Venezuela, petrol fiyatlarının düşmesiyle önemli dar boğazlara girmiştir. Bu sorunlar ülkedeki muhalefet ve iktidar arasında krize sebep olmuş ve böylece sıkıntılı günler başlamıştır. Venezuela’daki ekonomik ve siyasal kriz günümüzde de devam etmektedir.
9) Suriye Krizi: Mevcut Suriye rejimi ile halk arasındaki çatışmalar 2011 yılında başlamış ve artarak günümüze kadar gelmiştir. Çıkan iç savaşta 500 binden fazla Suriyeli hayatını kaybetmiş ve 6 milyona yakın kişi ülkesini terk etmiştir. 3 milyon civarında Suriyeli vatandaş ülkemiz topraklarında sığınmacı olarak bulunmaktadır.
10) Azerbaycan-Ermenistan Çatışması: Karabağ bölgesinin Ermenistan tarafından işgal edilmesiyle Azerbaycan ve Ermenistan arasında sıcak çatışmalarda başlamış oldu. Bu çatışmaların sonrasında Azerbaycan topraklarının %20’si Ermenistan işgaline uğramıştır. Günümüzde gerginlikler hâlâ devam etmektedir.