Fosfor tüm canlılar için hayati öneme sahip bir mineraldir. Nükleik asitlerin, hücre zarının, iskelet ve derinin yapısında bulunarak canlı türlerinin sağlığını etkiler.
Fosforun doğadaki asıl kaynağı ise büyük kayalardır. Erozyon ve aşınma sebebiyle sürüklenen fosfor, sırası ile ırmak, akarsu ve sonunda okyanuslara ulaşır. Fosforun okyanusa karışması oldukça yavaş ilerler. Fosfor burada milyonlarca yıl bekler. Ancak yer kabuğunun şiddetli hareketi ile yüzeye çıkar. Kayaların aşınması ile de tekrar döngüye katılır.
Fosfor kayalardan aşınıp suya karıştığı an çözülebilir hâle gelir ve bu aşamada bitkiler ile buluşur. Çözünmüş olduğu için bitkiler tarafından kolaylıkla emilir. Bitkileri tüketen canlılar ile de döngüyü oluşturur. Bir kısım fosfor, aynı azot ve karbon döngüsünde olduğu gibi canlıların atıkları ve ölüleri ile de toprağa karışabilir. Günümüz teknolojisi; fosforun kayalardan doğrudan alınıp gübreye karıştırıldıktan sonra toprağa verilmesine olanak sağlamaktadır.
Fosforun canlılarla buluşmasının bir başka yolu da fosforun çözündüğü suda yaşayan canlıların ve içme suyunun tüketilmesidir. Böylece fosforu doğrudan sudan alan insanlar ve hayvanlar, yine kendi atık ve ölüleri ile toprağa tekrar fosfor salar.