Türkiye doğuda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti) ve İran; güneydoğuda Irak; güneyde Suriye; batıda Yunanistan ve kuzeybatıda da Bulgaristan ile komşudur.
Bugünkü millî sınırlarımızın başlıca özellikleri şöyle özetlenebilir:
- Türkiye sınırlarının toplam uzunluğu, 2753 km’si (% 24,8’i) kara sınırları, 8333 km’si (% 75,2’si) de deniz kıyıları olmak üzere, toplam 11.086 km’dir.
- Sınırlarının uzunluğu bakımından Türkiye, dünyanın sınırları en uzun olan ülkeleri arasındadır.
- 8333 km’lik kıyılarımızın, 6480 km’si (% 77,8’i) Anadolu kıyılarından; 786 km’si (% 9,4’ü) Trakya kıyılarından; 1067 km’si (% 12,8’i) de adalar kıyılarından oluşmaktadır. 2805 km’yi bulan Ege Denizi kıyısı tüm Türkiye kıyılarının % 33,7’sini meydana getirmektedir.
- İran millî sınırımız dışındaki kara sınırlarımız, hemen tümüyle belirlenme tarihi yeni sınırlar olup, Lozan Barış Antlaşması sonucu çizilmiştir. Bu antlaşma sırasında, bazıları da daha sonra kesinlik kazanmıştır (Doğanay, 1997: 98).
- Kara sınırlarımızdan, coğrafi anlamda, sadece İran ve Irak sınırları doğal sınırlar niteliği taşımaktadır. Diğerleri ise yer yer bazı doğal engellerden geçerlerse de, büyük bir çoğunluğuyla yapay sınır niteliği taşırlar.
- İran, Irak ve Yunanistan sınırlarımızda olduğu gibi kara sınırlarımızdan bazıları aslında keyfi politik sınırlar olup, Türk yurdunun bütünlüğünü ikiye bölmüştür. Örneğin, İran sınırı Azerbaycan Türk yurdunu, Irak sınırı Musul-Kerkük-Erbil ve dolayları Türk ülkesini, Yunan sınırı ise Batı Trakya Türk ülkesini Anadolu Türklerinden ayırmıştır (Doğanay, 1997: 98-99).
Türkiye-Gürcistan-Ermenistan-Azerbaycan (Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti) Sınırları
Bu sınırlarımız, 1991 yılına kadar, Türkiye-Sovyetler Birliği sınırı olarak biliniyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucu, doğudan üç yeni komşumuz oluş- tu: Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan (Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti). Eski Sovyetler Birliği ile olan bu sınırımız, millî kahramanlarımızdan Kazım Karabekir Paşa’nın komutasındaki kuvvetlerimizin Ermeni çetelerini mağlup etmesinden sonra, 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması ile çizildi.
Çoruh Irmağı’nın güneyindeki Sarp Köyü’nden başlayan, Arpaçay ve Aras Irmağı boyunca uzanarak Dil Ucu yöresinde İran sınırına kavuşan bu sınırın uzunluğu 610 km’dir.
Karadeniz kıyısındaki Sarp Köyü’nden (Türkiye’ye ve Gürcistan’a ait iki Sarp köyü vardır) Aktaş (Hazapin) Gölü’nün güneydoğusundaki Başköy (bize ait) yakınlarına kadar uzanan Türkiye-Gürcistan sınırının toplam uzunluğu 276 km’yi bulur. Bunun 128 km’si Acaristen Özerk Cumhuriyeti ile, geri kalan 148 km’si ise Gürcistan iledir. Türkiye ile Acaristan sınırları, 16 Mart 1921’de Türkiye ile Rusya arasında Moskova Antlaşması ile çözülmüştür. Antlaşma gereğince, 28 Mart 1921’de Türk askeri kuvvetleri Acaristan’dan çekilmiş ve Acaristan toprakları Rusya Sovyet Cumhuriyetleri Birliği içine dahil edilmiştir. Bu sınırımız üzerinde, Sarp (Artvin’de) ve Türkgözü (Ardahan’da) sınır kapıları bulunmaktadır
Yaklaşık 316 km’lik Türkiye-Ermenistan sınırı, Başköy’ün kuzeydoğusundan başlar ve genel olarak Arpaçay ve Aras vadilerini izleyerek Sürmeli Çukuru’nda (Iğdır İli) onlara ait Arazdayan kasabası yakınlarında sona erer. Bu sınırımızda Akyaka ve Alican sınır kapıları bulunmaktadır. Ancak, her iki kapı da, Ermenistan’la aramızdaki mevcut sorunlar nedeniyle, kapalı durumdadır.
Yaklaşık 316 km’lik Türkiye-Ermenistan sınırı, Başköy’ün kuzeydoğusundan başlar ve genel olarak Arpaçay ve Aras vadilerini izleyerek Sürmeli Çukuru’nda (Iğdır İli) onlara ait Arazdayan kasabası yakınlarında sona erer. Bu sınırımızda Akyaka ve Alican sınır kapıları bulunmaktadır. Ancak, her iki kapı da, Ermenistan’la aramızdaki mevcut sorunlar nedeniyle, kapalı durumdadır.
Türkiye – İran Sınırı
454 km’lik Türkiye-İran sınırı, Türkiye-Nahcıvan-İran sınırlarının kesişme noktasındaki Dil Ucu’ndan başlar ve Irak sınırının başladığı Şapatan (eski adı Kelşim) Geçidi’ne kadar uzanır. Türkiye sınırları arasında tek doğal sınır olarak kabul edilir ve IV. Murat zamanında, 1639’da Kasr-ı Şirin Antlaşması ile belirlenmiş olup, bu sınırımızda daha sonraki yıllarda bazı düzeltmeler yapılmıştır. Dolayı- sıyla, millî sınırlarımızın politik açıdan en dengelisidir. Türkiye tarafındaki Van Gölü havzası ile İran tarafındaki Urmiye Gölü havzasını birbirinden ayırır. Sınır, bu iki su toplama havzasını birbirinden ayıran dağların, genellikle doruk noktalarından geçer. Türkiye ile İran sınır üzerinde, Kapıkule Sınır Kapısı’ndan sonra ikinci işlek sınır kapımız olan Doğubayazıt-Gürbulak Sınır Kapısı bulunmaktadır. Ayrıca, Van’da Kapıköy Sınır Kapısı ve Yüksekova’da Esendere Sınır Kapısı vardır. Sınır, etnik açıdan aynı milleti ikiye böler. Çünkü İran Azerbaycanı (politik merkezi Tebriz) Türk nüfusun çoğunlukta olduğu bir Türk bölgesidir.
Türkiye – Irak Sınırı
Lozan görüşmelerinde söz konusu edilmesine rağmen, Türkiye-Irak sınırının bugünkü statüsü, 1926 yılında kesinleşmiştir. Çünkü çok sayıda Türk’ün yaşaması- na rağmen İngiltere, Musul ve Kerkük bölgesindeki petrol yataklarının Türkiye’ye geçmesini istemiyor, bunun için direniyordu. Uzun süren görüşmelerden sonuç alınamadı; bunun üzerine işin çözümü, o zamanlar Birleşmiş Milletler durumundaki “Cemiyet-i Akvam”ın (Milletler Cemiyeti) hakemliğine bırakıldı. Ama bu kuruluşun kararı aleyhimize oldu. Musul ve Kerkük bölgesi 1926’da imzalanan antlaşma ile sınırlarımız dışında kaldı.
Yaklaşık 331 km uzunluğunda olan Türkiye-Irak sınırı, Şapatan Geçidi’nin güneyinden başlar ve Hakkâri Yöresi’ndeki yüksek ve dağlık bir kesimden geçerek Habur Çayı’nın Dicle Nehri’ne katıldığı noktada sona erer. Bu sınırımızın 107 km’lik bir bölümü akarsuların vadilerinden, 224 km’lik bir bölümü ise Türkiye kesimindeki çok sarp ve engebeli bir arazinin güney bölümündeki dağlık yörelerden geçmektedir. Irak’la olan sınırımız üzerinde Habur Gümrük Kapısı bulunmaktadır. İstanbul-Bağdat yolu üzerinde bulunan bu gümrük kapısı, Irak’ı Avrupa ülkelerine bağlayan yolun giriş-çıkış kapısı durumundadır.
Türkiye – Suriye Sınırı
Suriye ile olan sınırımız, Sakarya zaferinden sonra 1921’de Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendi. Bu antlaşmada, halkın çoğu Türk olan Hatay sınırlarımız dışında kalıyor, ama özel bir yönetime kavuşuyordu. Hatay 1938’de bağımsızlığını elde etti; 1939’da da Anayurtla birleşme kararı aldı. Böylece bugünkü Türkiye-Suriye sınırı belirlenmiş oldu.
Suriye ile olan sınırımız, Sakarya zaferinden sonra 1921’de Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendi. Bu antlaşmada, halkın çoğu Türk olan Hatay sınırlarımız dışında kalıyor, ama özel bir yönetime kavuşuyordu. Hatay 1938’de bağımsızlığını elde etti; 1939’da da Anayurtla birleşme kararı aldı. Böylece bugünkü Türkiye-Suriye sınırı belirlenmiş oldu.
Türkiye – Bulgaristan Sınırı
Bulgaristan’la olan sınırımız Lozan Antlaşması (24 Temmuz 1923) ile belirlenmiştir. Karadeniz kıyısındaki Mutludere (eski adı Rezve) ağzında başlayarak Edirne’nin kuzeybatısına kadar uzanan bu sınırımızın uzunluğu 269 km’dir. Sadece politik bir sınır olup, belirgin doğal engellerden geçmez. Bununla birlikte, Türkiye-Bulgaristan sınırı, Türkiye için çok büyük bir stratejik önem taşır. Bulgaristan’ın ülkemize açılan Meriç oluğu, Avrupa ve Güneybatı Asya arasında, Anadolu üzerinden işlemekte olan, demir ve karayollarının giriş-çıkış kapısıdır. Türkiye-Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarının kesişme noktasında Kapıkule Gümrük Kapısı vardır. Edirne kentine 18 km kadar uzaklıktaki bu gümrük kapısı, Türkiye’nin en işlek ve en önemli gümrük kapısıdır. Türkiye, demiryolu ve karayoluyla, bu kapıdan Avrupa’ya açılır. Aynı yollardan, Avrupa da Türkiye ve Güneybatı Asya’ya bağlanır
Diğer gümrük kapısı, Kırklareli-Burgaz arasındaki karayolunun geçtiği Aziziye sınır kapısıdır. Bu kapı, çoğu kaynakta, Dereköy sınır kapısı olarak geçer.
HİÇBİR ŞEY ANLAMADIM……………………………………….