Türkiye’de Hizmet Sektörünün Ekonomik Kalkınmaya Etkisi

Bir ülkenin ekonomik açıdan kalkınmışlık düzeyini gösteren temel göstergelerden biri de hizmet sektöründe çalışan nüfusun miktarı ile hizmet sektörünün millî gelirdeki payıdır. Örneğin günümüzde dünyanın ekonomik açıdan en fazla kalkınmış ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri’nde Dünya Bankası’nın 2010 yılı verilerine göre çalışan nüfusun %81’i hizmet sektörlerine ait iş kollarında çalışırken, bu sektörün ülke millî gelirine katkısı ise %78,4’tür. Ekonomik açıdan gelişmekte olan ülkemizde de nüfusun % 52’si hizmet sektörlerinde çalışırken bu sektörün millî gelirdeki payı ise %64 dolayındadır (TÜİK, 2015).

Türkiye’de hizmet sektörlerinin ekonomik kalkınmaya en büyük katkısı üçüncül ekonomik faaliyetlerle, özellikle de ticaret faaliyetleri ile gerçekleşmektedir. 2006 yılı TÜİK verilerine göre ticaretin ülkemiz millî gelirindeki payı %20,6’dır ve bu oranın önemli bir kısmını dış ticaret faaliyetleri oluşturmaktadır. Daha önceki konularımızda da öğrendiğiniz gibi Türkiye’nin dış satım (ihracat) etkinliklerinde sanayi ürünlerinin çok büyük bir payı bulunmaktadır. Başta otomotiv olmak üzere hazır giyim, petrokimya, elektrikli ev eşyaları ile gıda sanayisine ait ürünler İzmir, İstanbul ve Mersin gibi limanlarımızdan ihraç edilmektedir (Fotoğraf 4.29). Ülkemizde iç ve dış ticaret hacminin büyümesi ile ulaşım ve iletişim sektörlerindeki gelişmeler arasında doğrudan bir bağlantı vardır.

Türkiye ekonomisi bakımından önem taşıyan bir diğer üçüncül ekonomik faaliyet ise turizmdir (Fotoğraf 4.30). Yaz, kış, kültür, sağlık, kongre turizmi gibi birçok turizm etkinliği açısından elverişli koşullara sahip olan ülkemizde turizm gelirlerinin payı giderek artmaktadır. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2015 yılında ülkemize gelen turist sayısı 39,8 milyona, turizm gelirleri ise 29,5 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye’de finans sektörü de son yıllarda büyük bir gelişme içerisindedir. Türkiye’nin hemen her yerleşmesinde bulunan banka şubeleri, nüfusun istihdamı açısından önemli bir yere sahiptir. İstanbul’da kurulan Borsa İstanbul ise Avrupa’nın sayılı büyük borsaları arasında yer almaktadır.

Dördüncül ekonomik faaliyetler olan bilgi toplama, bilgi işleme, yazılım, Genel Ağ, grafik tasarımı ve coğrafi bilgi sistemleri gibi araştırma geliştirme (AR-GE) çalışmalarının önemi ülkemizde de giderek artmaktadır. Bu faaliyetler, tüm diğer ekonomik faaliyetlerde hata payını azaltarak üretim ve verimi artırmaya yardımcı olmaktadır. İyi yetişmiş ve donanımlı insan gücünü gerektiren dördüncül ekonomik faaliyetler, ülkemizin ekonomik açıdan kalkınması için de son derece önemlidir.

Bir ülkenin kaynakları ne kadar zengin olursa olsun, bu kaynaklar iyi yönetilmezse o ülkenin ekonomik açıdan kalkınması beklenemez. İşte bu aşamada da yönetim etkinliklerini içeren beşincil ekonomik faaliyetler devreye girer. Dördüncül ekonomik faaliyetlerle elde edilen bilgilerin nasıl kullanılması gerektiğine karar veren grup, yöneticilerdir. Bu verilerin doğru bir biçimde kullanılması sonucunda bir fabrika, bir şirket, bir kent ve bir ülke daha iyi yönetilir ve ekonomik açıdan daha güçlü hâle gelir.