Başlıca Küresel Örgütler

Dünya üzerinde bulunan ülkelerin varlıklarına tek başına devam etme olanakları yoktur. Bu nedenle her ülke ekonomik, askeri ya da siyasi anlamda farklı ülkelerle bir araya gelip küresel ya da bölgesel ölçekte örgütler oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra 20. yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı ile 1950-1990 yılları arasında yaşanan soğuk savaş, ülkeleri bölgesel ya da küresel çapta bir araya gelmeye zorlamıştır (Şema 6.1).

a. Birleşmiş Milletler (BM)

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından, savaşı kazanan ülkelerin ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları çözmek amacıyla kurdukları en büyük küresel örgüttür. 24 Ekim 1945 tarihinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 51 ülkenin bir araya gelmesiyle kurulan Birleşmiş Milletlerin üye sayısı 2015 sonu itibarıyla 193’tür. Birleşmiş Milletler örgütüne son olarak üye olan ülke ise 2011 yılında Güney Sudan olmuştur.

Birleşmiş Milletlerin beş ana idari biriminin yanı sıra bu örgüte bağlı birçok program, fon, enstitü ve ihtisas kuruluşları bulunmaktadır. Bu kuruluşların en önemlileri şunlardır:

• Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)

• Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)

• Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)

• Dünya Bankası (WB)

• Uluslararası Para Fonu (IMF)

• Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)

• Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA)

• Dünya Sağlık Örgütü (WHO)

• Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO)

• Dünya Ticaret Örgütü (WTO)

b. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)

Eski ismi İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) olan küresel çaptaki siyasi örgütlerden biridir. 1969 yılında kurulmuş olup merkezi Suudi Arabistan’ın Cidde kentindedir. Türkiye’nin de 1969 yılında üye olduğu bu teşkilatın günümüzde tüm kıtalardan 57 üyesi bulunmaktadır. Bu örgüte üye olabilmek için nüfusunun tümünün ya da bir bölümünün Müslüman olması gerekmektedir. Teşkilatın amacı, İslam ülkeleri arasında sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanda işbirliği sağlamaktır.

c. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)

1960 yılında Paris Antlaşması ile kurulan küresel ve ekonomik bir örgüttür. Örgütün amacı, başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm üye ülkelerde gelişmeyi sağlayacak ekonomi politikalarına destek vermek, üye ülkelerde işsizlik sorununu ortadan kaldırmak ve ülkeler arasında ayrım gözetmeden dünya ticaretinin geliştirilmesine destek sağlamaktır. OECD’ye üye olmak isteyen ülkelerin öncelikle demokrasiye, insan hakları ve özgürlüğüne inanan ülkeler olması şartı aranmaktadır. Bu ilkeler, OECD’nin amaçlarının gerçekleştirilmesinde de kolaylıklar sağlamaktadır. OECD, üye ülkelerin dışındaki tüm dünya ülkelerinde de bu ilkelerin tanıtımını yapmaktadır. Türkiye, OECD’ye kurulduğu yıl katılmıştır. 34 üyeye sahip OECD’ye son olarak katılan ülkeler ise 2010 yılında Estonya, Slovenya, İsrail ve Şili olmuştur.

ç. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)

1960 yılında, dünya petrol rezervlerinin 2/3’üne sahip olan Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt ve Venezuela tarafından kurulan küresel ve ekonomik bir örgüttür. Merkezi Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan OPEC’e üye olan diğer ülkeler Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Cezayir, Libya, Angola, Nijerya ve Ekvador’dur. OPEC, dünya petrol fiyatlarının ve üretim miktarlarının belirlenmesinde önemli bir role sahiptir. Dünya petrol rezervleri açısından üçüncü sırada yer alan Kanada, sekizinci sırada yer alan Rusya ve on birinci sırada bulunan ABD, OPEC’e üye değildir.

d. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO)

İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra Sovyetler Birliği’ne karşı Avrupa’nın güvenliğini korumak için Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde kurulmuş küresel ve askeri bir örgüttür. 1949 yılında kurulan NATO’nun merkezi, Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunmaktadır. Kuruluşun amacı, üye ülkelerden herhangi birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliği tehlikede olduğunda tüm üye ülkelerin bir arada hareket edebilmesini sağlamaktır. Örgüt, ilk askeri deneyimini Kore Savaşı esnasında yaşamıştır. 1950 yılında Kore’ye asker gönderen Türkiye, 1952 yılında NATO’ya üye olmuştur. NATO’ya üye ülke sayısı 28’dir.

e. Yeşil Barış Örgütü (Greenpeace)

Yeşil Barış ya da küresel ismiyle Greenpeace (Gırinpiys), Dünya genelinde yaşanan çevre felaketlerine karşı duyarlılığı artırmak üzere 1971 yılında kurulan bir çevre örgütüdür. Birkaç çevrecinin kiraladıkları bir tekneyle nükleer denemeleri protesto etmek için Alaska’daki nükleer deneme sahasına girmeleri, Greenpeace’in ilk eylemi olmuştur. Örgütün üyeleri ülkeler, şirketler ya da siyasi hareketler değildir. Tüm gücünü ve kaynaklarını bireylerden aldığı desteklerden sağlar. Merkezi Hollanda’nın Amsterdam kentinde bulunan Greenpeace, 2008 yılında örgütündeki personel sayısını 2400, tüm Dünya çapındaki gönüllü sayısını ise 15 000 olarak açıklamıştır. Greenpeace örgütünün başlıca çalışma alanları; okyanuslar ve ormanların korunması, fosil yakıtların kademeli olarak sonlandırılıp yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmesi, nükleer silahlanma ve kirliliğe son verilmesi, zehirli kimyasalların yok edilmesi, genleriyle oynanmış organizmaların doğaya bırakılmasının önlenmesi, geri dönüşümün yaygınlaştırılması, savaşların önlenmesi, küresel ısınmanın önüne geçilmesi, ticari amaçlı balina avının durdurulması, kutup bölgelerinin korunması, kutuplarda maden arama çalışmalarına son verilmesi ve nesli tükenen canlıların koruma altına alınması olarak belirlenmiştir. Bu amaçlarını gerçekleştirmek için çalışmalar yapan örgütün dört temel ilkesi ise şiddet içermeyen eylem, bilimsellik, bağımsızlık ve tabiata saygıdır.