Doğal Kaynakların Bölgesel ve Küresel Etkileri Nelerdir?

Madenler, enerji kaynakları, ormanlar, su ve toprak varlığı gibi doğal kaynaklar toplumların gelişmesinde her zaman önemli bir etken olmuştur. Doğal kaynaklar bakımından zengin olan ülkelerin bir kısmı, bu kaynakları sayesinde daha çok gelişmiştir. Ancak doğal kaynaklar tek başına, gelişme için yeterli değildir.

Gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmı, tarihte uzun süre sömürgeler edinmiş ve bu sömürge bölgelerindeki doğal kaynakları kullanmıştır. Günümüzde de gelişmiş ülkelerin bir kısmı, ihtiyaçları olan doğal kaynakları gelişmekte olan ülkelerden karşılamaktadır. Dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artması, toplumsal ihtiyaçların çeşitlenmesi, Sanayi Devrimi, üretim ve tüketimin artması gibi faktörler doğal kaynakların kullanımını da artırmıştır.

Doğal kaynaklar bakımından zengin olan bölgelerin başlıcaları Kuzey Amerika, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dur. Bu bölgelerde yer altı kaynakları bakımından zengin olan birçok ülke bulunmaktadır. Örneğin Güney Afrika Cumhuriyeti altın, elmas, platin, krom, kömür ve bakır bakımından çok zengindir (6.14. Fotoğraf). Bu nedenle ülke İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar, Almanlar, Hollandalılar ve İngilizlerin ilgi alanı olmuştur. Petrol bakımından zengin olan Orta Doğu ülkeleri ise günümüzde de önemli sorunların yaşandığı sıcak çatışma bölgelerinden biridir.

Doğal kaynakların kullanım şekli, ülkelerin sosyal, ekonomik ve siyasi yapılarına bağlıdır. Örneğin Kanada, Norveç, İsveç gibi ülkeler doğal kaynaklarını verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanarak ekonomilerini geliştirmişlerdir. Ancak petrol ve orman varlığı bakımından zengin olan ülkelerin çoğu günümüzde gelişmiş ülkeler arasında yer almamaktadır. Bu durumun nedenlerinden biri, doğal kaynaklarının gelişmiş ülkeler tarafından kullanılmış olmasıdır.

Orta Doğu ve Hazar Gölü çevresinde yer alan ülkelerden bazılarının dış ticaretindeki en fazla payı petrol ve doğal gaz oluşturmaktadır. Kuveyt, Suudi Arabistan, Irak, İran, Azerbaycan gibi ülkelerin ekonomisinde doğal kaynakların payı büyüktür. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bağımsızlıklarını ilan eden Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan doğal kaynaklar yönünden zengin ülkelerdir. Türkmenistan doğal gaz, Azerbaycan ve Kazakistan petrol bakımından zengindir. Bu ülkeler, doğal kaynaklarını ihraç ederek ekonomilerini düzenlemek istemektedirler. Bu ülkelerin petrol ve doğal gazını pazarlara sunmak üzere boru hatları yapılmış ve bazı boru hatları da projelendirilmiştir.

Doğal kaynak kullanımı, madenler ve enerji kaynaklarıyla sınırlı değildir. Tarım alanları, ormanlar ve su kaynaklarının kullanımı da önem taşımaktadır. Günümüzde gelişmiş birçok ülke, gelişmekte olan ülkeleri tarımsal ham madde alanı olarak kullanmaktadır. Örneğin Kolombiya, Brezilya, Arjantin gibi ülkelerin tarımsal üretimi ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya gibi gelişmiş ülkeler için önemli ham madde kaynağı oluşturmaktadır. Bazı gelişmiş ülkeler ise kendi yer altı kaynaklarını kullanarak ekonomilerini geliştirmektedir. Norveç bu tür ülkelerden biridir.