Çevreyi koruma düşüncesi ilk olarak 18. yüzyılda ortaya atılmıştır. Özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından sonra savaşın yol açtığı çevre tahribatı bu konuyu ciddi bir şekilde gündeme getirmiştir. Dünya genelinde sistemli doğa koruma bilinci ve ekolojik dünya görüşü 1960’lı yıllardan sonra benimsenmiştir. Uluslararası düzeyde çevre ve çevrenin korunması çalışmaları Birleşmiş Milletler tarafından yapılmıştır.
DDT tarım ilacı, başlangıçta ABD’de tarımsal verimi artırmaya yönelik kullanılırken bazı çevre sorunlarına yol açtığı tespit edilmiştir. ABD’de tarım alanlarını zararlı böceklerden ve zararlı otlardan korumak için üretilen DDT, 1939’da keşfedilmiş, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kullanımı dünya genelinde yaygınlaşmıştır Ancak bu ilacın yaban hayatı zehirlediği ve tarım ürünlerinin bünyesine geçerek insanlara da zarar verdiği belirlenmiştir. Çok sayıda kuş türü bu zehirli maddeden dolayı yok olmuştur. Bu ilacın kullanımı, çevreye verdiği zararların yanı sıra insanlarda kanser riski oluşturmasından dolayı 1973’ten sonra ABD’de yasaklanmıştır.
Almanya’da 20. yüzyılın başlarında çöpler ayrıştırılmadan toplanmaktaydı. Toplanan çöpler sınıflandırılmadığı için kimyasal ve evsel atıklar karışmakta ve doğal ortama büyük zararlar vermekteydi. 1970’lerden sonra ülkede çöplerin sınıflandırılarak toplanması (7.10.Fotoğraf) ve geri dönüşümle ilgili sanayi tesislerinin kurulması günümüzde çok ileri bir düzeye ulaşmıştır. Almanya’da apartmanlarda en az beş türlü çöp ambalajı bulunmaktadır. Süt kutuları için sarı, kâğıt ve kartonlar için mavi ve bunlar dışındaki atıklar için siyah ambalajlar kullanılmaktadır. Kahverengi ve yeşil camlar için ayrı ayrı renklerde ve üzerinde türü yazılan kutular üretilmiştir. Anlaşmalı özel şirketler bu atıkları toplamakta ve ileri bir teknolojiyle işlemektedir. Bu özelliği sebebiyle Almanya çöp toplama tekniği bakımından örnek bir ülke olarak kabul edilmektedir.
İsviçre’de 1970’li yıllarda diğer atıklarla birlikte toplanan kâğıt ve camlar, sonraki süreçte ayrı ayrı toplanmaya başlanmıştır. Her süpermarkette koyu ve açık renkli şişelerin toplandığı bidonlar bulunmaktadır. Alüminyum ve piller de süpermarketlerdeki depolara bırakılmaktadır. Petrol ve kimyasal atıklar ise özel olarak hazırlanmış depolarda toplanmaktadır. Her yerleşim biriminde kâğıt toplama merkezleri bulunmaktadır. Ülkede yeşil atıklar da ayrıca toplanmaktadır. Bahçesi bulunanlar kestikleri çimleri, budadıkları dalları vb. atıkları iki haftada bir toplayıp sokağa bırakmaktadır. Toplanan bu atıklar gübre üretiminde kullanılmaktadır. İsviçre’de pet şişe ve içecek kaplarının %80’i geri dönüşümle yeniden kullanılabilmektedir. Ülkedeki atık toplamayla ilgili diğer bir uygulama ise çöp torbalarının üzerine torbanın maliyetinin yazılmasıdır. Böylece toplumsal çevre bilinci oluşturularak daha az atık oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Çevre koruma uygulamalarından biri çöplerin toplanması ve depolanmasıyla ilgilidir (7.11. Fotoğraf). Birçok ülkede çöpler sınıflandırılarak toplanmakta, bunların önemli bir kısmı geri dönüşümde kullanılmaktadır. Sokaklarda ve caddelerde her gün depolanan ve toplanan çöpler çevre açısından birçok tehlikeler ortaya çıkarmaktadır. Çöplerden sızan sular canlılara zarar verecek ölçüde mikrop barındırmakta, bu sular diğer su kaynaklarına karışarak toprak ve su kirliliğine neden olmaktadır. Çöp depolarında biriken metan gazı, sera etkisinde bulunarak küresel ısınmaya neden olmakta, bazen patlamalarla çevreye zararlar vermektedir.
Atık toplama bazı ülkelerde hâlen çevre sorunlarının başında gelmekte ve önemli ölçüde ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Buna karşılık bazı ülkelerde çöpler sorun olmaktan çıkmış ve atıklar ekonomik kazanca dönüştürülmüştür. Bu konudaki en önemli örnek Almanya’dır. Ülkemizde ise depozitolu şişeler, su kapları dışındaki ambalajlar, katı ve sıvı atıklarla birlikte çöplere atılmaktadır. Ülkemiz için hâlen çöp toplama ve depolama önemli bir çevre sorunudur. Çöplerden toplanan kâğıt ve metaller dışında ciddi bir geri dönüşüm projesi bulunmamaktadır. Çöpler, çevre kirliliğine neden olmakta, kaçak çöp alanlarıyla birlikte çöp depoları çevre açısından önemli tehlikeler oluşturmaktadır (7.12.Fotoğraf). Ayrıca her gün çok sayıda araç ve işçi tarafından toplanan çöpler önemli ölçüde ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Ankara’da başlatılan çöp alanından enerji elde etme yatırımı, Avrupa ülkelerinde görülen çevre koruma uygulamalarına göre çok geri bir düzeyde olsa bile ülkemiz açısından önemli bir çalışmadır.
Çevre koruma uygulamaları içinde yer alan çalışmalardan biri de nesli tükenmekte olan hayvanların koruma altına alınmasıdır. Bu amaçla birçok ülkede çeşitli çalışmalar bulunmakta ve uluslararası anlaşmalarla bazı türlerin neslinin tükenmesi önlenmektedir. Bazı hayvanların avlanmasının yasaklanması, bazı türlerin avlanılabileceği mevsimlerin belirlenmesi bu tür önlemlerdendir. Örneğin Türkiye’de kelaynak kuşları, Çin’de ise pandalar, koruma altında olan türlerdir. Çeşitli ülkelerde bulunan millî park ve sit alanları, çevrenin korunmasıyla ilgili önemli uygulamalardır. Doğal kaynakların etkili kullanımı, aslında insan etkinliklerinin kontrol altına alınmasıyla ilgilidir. İnsanların doğal kaynakları etkili kullanmasını sağlamak, ekolojik dengeyi koruma ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından büyük bir önem taşımaktadır.