TÜRKİYE NÜFUSUNUN GELECEĞİ

Nüfusun özelliklerini bilmek bir ülkenin geleceğe ait planlamalarını kolaylaştırır.

Nüfusla ilgili geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak ülkenin sağlık, eğitim, ulaşım, istihdam gibi sosyal, siyasi ve ekonomik alanda önlem almasına yardımcı olur. Planlı kalkınma programları için gelecek yıllarda yaşayacak nüfusun sayısını ve özelliklerini bilmek ülkeler için önemli bir veridir.

Geçmiş yıllardaki nüfus verilerinden yararlanıp gelecek yıllardaki nüfusun ne kadar olacağı hakkında yapılan tahminlere nüfus projeksiyonları denir. Nüfusla ilgili tahminler kısa ve uzun süreli olmak üzere iki şekilde ele alınır. Ancak bu tahminler içinde kısa süreli olanlar daha doğru bilgi vermektedir.

Nüfus projeksiyonları; ülkelerin gelişmişlik düzeyi, nüfusun ne kadar olduğu, doğum ve ölüm oranları gibi istatistiki bilgilere göre belirlenmektedir. Türkiye’de nüfus projeksiyonları hazırlama işi planlı ekonomiye geçişle başlamıştır.

Türkiye’nin nüfus projeksiyonlarıyla ilgili ipucu veren başlıca veriler şunlardır:

• 1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13,6 milyon olarak belirlenmiştir. 1960 yılında nüfus 27,7 milyona ulaşarak yaklaşık iki katına çıkmıştır. Bu dönemde, İkinci Dünya Savaşı süreci dışındaki zamanlarda nüfus artış hızı binde 28 civarında seyretmiştir.

• 1960 yılı ile 1985 yılları arasında da nüfus yaklaşık iki katına çıkarak 50,6 milyona ulaşmıştır.

• 1985 yılından 2007 yılına kadar geçen sürede nüfus 70,5 milyona ulaşmıştır. Bu sürede nüfus %40 civarında artmıştır.

• Doğum oranı, 1960 yılına kadar binde 45 civarında olmuştur. Bu süreçten sonra doğum oranı sürekli olarak azalma sürecine girmiş ve bu değer binde 30’un altına düşmüştür.

• Ölüm oranı, 1945 yılına kadar yüksek olmuş (binde 33,9), bu süreçten sonra sürekli olarak azalmaya başlamıştır. Doğum ve ölüm oranlarındaki değişmelere bağlı olarak Türkiye’nin nüfus piramidi her sayım döneminde değişmiştir (5.1, 5.2, 5.3.Grafik).

Doğal nüfus artışı, doğumlarla ölümler arasındaki farka göre belirlenmektedir. Türkiye’nin doğal nüfus artış hızı 1960 yılında binde 28,53 değeriyle en üst düzeye ulaşmıştır. Bu süreçten sonra doğal nüfus artış hızı genel olarak azalmaya başlamıştır. 2010 yılında bu hızın yaklaşık binde 16 olduğu belirlenmiştir. Bu veriler ve Türkiye’nin gelişen bir ülke olduğu göz önüne alınırsa gelecekteki nüfusuyla ilgili şu sonuçlara varılabilir:

• Nüfus artışı az da olsa devam edecektir.
• Nüfus artış hızı ‰ 10-20 arasında dalgalanacaktır.
• Doğum ve ölüm oranları azalacaktır. Bu durum nüfusun zamanla yaşlanmasına neden olacaktır.
• Bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi nüfusun artmaması ve bir süre sonra azalması sorunu yaşanacaktır.
• Okuryazar oranı artacaktır.
• Kentlerde yaşayanların oranı artacaktır.

Nüfus projeksiyonlarıyla ilgili olarak Devlet Planlama Teşkilatının yapmış olduğu değerlendirmelere göre 2005 yılında nüfusun 70 milyon olacağı öngörülmüş ve bu öngörü yaklaşık olarak gerçekleşmiştir. Aynı kurum 2010 nüfus verilerinden yararlanarak Türkiye nüfusunun 2025 yılında 85 milyon olacağını öngörmüştür. Ayrıca toplam nüfus içinde erkeklerin oranının kadınlara göre daha fazla olacağı, çocuk ve genç nüfus oranının azalacağı, yaşlı nüfus içinde kadınların oranının artacağı tahmininde bulunmuştur.