Türkiye’nin Özel Konumu ve Etkileri

Türkiye, eski dünya karaları olarak bilinen Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en yakın oldukları alanda bulunmaktadır (Harita 6.2). Bu konumundan dolayı tarih boyunca önemli ticaret yolları Türkiye’den geçmiştir. Günümüzde de Avrupa ile Asya arasındaki kara ve demir yollarının önemli bir kısmı ülkemizden geçmektedir. Türkiye, 814.578 km2 lik alanı ile Avrupa kıtasında ve Kafkasya’daki bütün ülkelerden, Orta Doğu’daki birçok ülkeden daha geniş bir alana sahiptir. Türkiye’nin iz düşüm alanı ise 779.452 km2 dir. Gerçek alanı ile iz düşüm alanı arasında fark olmasının nedeni, ülkemizin engebeli bir yapıya sahip olmasıdır.

Yine konumundan dolayı Kafkasya’daki doğal gaz ve petrol boru hatları ile Orta Doğu’daki petrol boru hatlarının bir kısmı Türkiye limanlarına ulaşmakta, bir kısmı da Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmektedir. Bu durum, ülkemizin hem jeopolitik önemini artırmakta hem de ülkemize gelir sağlamaktadır.

İklim, tarım ve su kaynakları bakımından yaşamaya elverişli bir alan olduğu için Türkiye’de İlk Çağ’dan itibaren çeşitli uygarlıklar yaşamıştır. Türkiye, sahip olduğu İstanbul ve Çanakkale boğazlarından dolayı jeopolitik bakımdan önemli bir konuma sahiptir. Bu boğazlar sayesinde Karadeniz kıyısındaki ülkeler, deniz yoluyla dünyaya açılabilmektedir. Türkiye’nin de üye olduğu Karadeniz Ekonomik İş Birliği örgütünün kurulmasında bu boğazların payı büyüktür.

Türkiye, hem karadan hem de denizden Avrupa ülkeleri olan Yunanistan ve Bulgaristan’a komşudur. Ülkemizin, bir Kafkas ülkesi olan Gürcistan’la hem karadan hem de denizden, Azerbaycan ve Ermenistan’la karadan sınırları bulunmaktadır. Orta Doğu ülkeleri olan İran ve Irak yalnızca kara, Suriye ise kara ve deniz komşularımızdır. Bu ülkelerde yaşanan olaylar, ülkemizi önemli ölçüde etkilemektedir. Örneğin 2012’de Suriye’de başlayan iç karışıklıklar, Türkiye’yi doğrudan etkilemiştir. Bu ülkedeki savaştan kaçanlar ülkemize sığınmaktadırlar. Ülkemizdeki mülteciler, günümüzde uluslararası bir sorun hâline gelmiştir.

Ülkemizin ortalama yüksekliği 1132 metredir. Bu değer Avrupa kıtasının ortalama yüksekliğinin yaklaşık üç katıdır. Yüksekliği fazla olduğundan ortalama sıcaklık değerleri düşüktür. Aynı nedenden dolayı akarsuların akış hızı fazladır. Bu durum akarsular üzerine baraj kurulup elektrik enerjisi elde etmek açısından elverişli bir koşul oluşturmaktadır. Akarsuların hızlı akması, üzerinde ulaşımı zorlaştırırken aynı zamanda rafting turizmi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.

Türkiye’de yükseklik, Doğu Anadolu’ya gidildikçe artmaktadır (Profil 6.1). Bu nedenle Doğu Anadolu’ya gidildikçe sıcaklık azalmaktadır.

Türkiye’nin kuzey ve güney kıyıları boyunca yükselen ve kıyı çizgisine paralel olarak uzanan doğu – batı doğrultulu dağlar (Profil 6.2), deniz etkisinin iç kesimlere geçmesini önler. Bu dağlar, aynı zamanda kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımı da güçleştirir. Bu nedenle kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşım, bazı geçitlerle sağlanmaktadır. Ege’deki dağlar ise kıyı çizgisine dik uzanmaktadır. Bu kesimde deniz etkisi iç kesimlere daha fazla sokulabilmekte ve iç kesimlerle ulaşım kolay sağlanmaktadır.

Türkiye’nin yer şekilleri çeşitlidir. Dağları, gölleri, akarsuları, yer altı mağaraları ve ilginç yer şekilleri önemli bir turizm potansiyeli oluşturmaktadır. Yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi ve kısa mesafelerde önemli yükseklik farklarının olması, aynı anda farklı mevsim özelliklerinin yaşanmasına neden olmaktadır. Örneğin aynı günde Karadeniz kıyılarında yağmur yağarken Akdeniz kıyılarında denize girilebilmekte, Ağrı Dağı’nın zirvelerinde sert kış koşulları yaşanmaktadır. Aynı şekilde Antalya kıyılarında denize girilirken Antalya’nın kuzeybatısındaki Bey Dağları’nın zirvelerinde karlar olabilmektedir. İklimdeki bu çeşitlilik aynı zamanda doğal bitki örtüsü, yetiştirilen tarım ürünleri, hayvancılık ve turizm türlerinde de çeşitliliğe neden olmuştur.

Yer şekillerindeki çeşitlilik ülkemizin ekonomisinde çeşitliliğe neden olurken aynı zamanda jeopolitik önemini de artırmaktadır.

Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili iki yarımadadan oluşmaktadır. Uzun bir kıyı şeridine sahip olan ülkemiz, iç ve dış ticarette önemli olan çok sayıda limana sahiptir. Ayrıca denizlerden dolayı turizm gelişmiştir. Ülkemizin yarı kurak bir iklime sahip olması, kıyı kesimi ile iç kesimler arasında iklim bakımından önemli farklılıkların olması da bu denizlerin etkisidir.