Türkler, tarih boyunca dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmışlardır. Özellikle Hun ve Oğuz göçleri, uzun mesafeler aşılarak yapılmıştır.
Tarihî kayıtlara göre Türk göçlerinin en önemli sebepleri, ana yurt topraklarının verimsizleşmesi ve Çin Devleti’nin baskılarıdır. Büyük ölçüde kuraklık, nüfus yoğunluğu ve otlak darlığı ekonomik sıkıntılara neden olmuştu. Hayvanların beslenmesi, çeşitli gıda maddeleri, giyim eşyası gibi ihtiyaçların karşılanması için iklimi elverişli, zengin topraklar gerekiyordu. Bu nedenle önceleri verimli topraklara sahip ve nüfusu az olan komşu ülkelere göçler yapıldı. Zamanla buraların da yeterli olmadığı görüldü ve yeni yerler aranmaya başlandı. Böylece ekonomik ve ticari yönden daha iyi imkânlara sahip diğer topraklara göçler başladı.
Kavimler Göçü
4. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşen kavimler göçü, tarihteki en büyük kitlesel göç hareketlerinden biridir. Bu yüzyılın sonlarına doğru iklim değişmeleri, birçok kavmin yaşam alanı olan Orta Asya iklimini olumsuz yönde etkilemiştir. Kuzeye doğru çekilen buzullar Orta Asya’da iklimini değiştirmiştir. Sıcaklığa bağlı olarak oluşan kurak iklim, bu alanda yaşayan toplulukları daha uygun iklim koşullarının hüküm sürdüğü bölgelere göç etmeye zorlamıştır. Çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu bu kavimler çeşitli göç yolları izlemişlerdir (Resim 4.2).
Göç Yolları
Kuzeye gidenler Sibirya’ya,
Doğuya gidenler Çin ve Uzak Doğu ülkelerine,
Güneye gidenler Hindistan, Afganistan ve Çin’e,
Batıya gidenlerin bir kısmı Hazar Denizi’nin kuzeyinden Karadeniz’in kuzeyine ve Avrupa’ya,
bir kısmı da Hazar Denizi’nin güneyinden İran, Irak, Suriye, Mısır ve Anadolu’ya göç etmişlerdir (Harita 1).
Uzun yıllar süren göç hareketi, bu bölgelerde yaşayan kavimleri de daha ileriye doğru göçe zorlamıştır. Batıya doğru sürekli birbirini iten kavimler, sonunda Avrupa’ya kadar ulaşarak Kavimler Göçü’nü başlatmıştır.
Büyük göç hareketleri, iklim değişmeleri gibi coğrafi faktörlerin insanlık tarihi üzerinde ne kadar önemli bir etkiye sahip olduğu gösterir. Büyük göç hareketi, mekânsal olarak Avrupa kıtasının çehresini değiştirmiş, yeni ırkların, yeni siyasal yapıların hatta yeni bir çağın başlamasına zemin hazırlamıştır. Kavimler göçü sonucunda Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmış, İlk Çağ kapanmış ve Orta Çağ başlamıştır.