Türkiye üç tarafı denizler ile çevrili olan bir yarımada ülkesi durumundadır. Etrafımızı çevreleyen denizlerimiz ülkemizde yaşanan iklim koşulları, bitki örtüsü, hayvan türleri, ulaşım ve turizm gibi bir çok faaliyet üzerinde oldukça büyük etkilere sahiptir. Ülkemizi çevreleyen Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi olmak üzere dört denizimiz vardır. Bu denizlerimiz özellikleri ve ülkemiz üzerine olan etkileri şu şekildedir.
KARADENİZ
Ülkemizin kuzeyinde Gürcistan sınırından başlayıp Bulgaristan sınırına kadar uzanan tuzluluk oranın en düşük olduğu denizimizdir. Karadeniz’in tuzluluk oranının düşük olması en kuzeyde bulunması, yağışların bol olması ve buharlaşmanın düşük kalmasıdır.
Karadeniz kıyıları boyunca Kuzey Anadolu Dağları’nın denize paralel ve oldukça yakın uzandığı için Karadeniz’den kaynaklanan nemli hava kütleleri dağların yamaçları boyunca hızla yükselerek soğur ve denize bakan yamaçlara bol miktarda yağış bırakır. Boyuna kıyı tipi görüldüğünden kıyılar az girintili çıkıntılıdır. Koy, körfez ve ada sayısı oldukça azdır. Karadeniz bölgede yaşayan insanların ekonomik, sosyal ve kültürel özelliklerini büyük oranda şekillendirir. Türkiye’de balıkçılığın en fazla geliştiği denizimizdir. Türkiye’de avlanan balıkların %80’i Karadeniz’den elde edilir. 200 metreden daha derin yerleri zehirli olduğundan canlı yaşamına rastlanılmaz. Yazların serin, kısa ve yağışlı geçmesi nedeni ile deniz ve güneş turizminin en az geliştiği denizimizdir. % 018 oran ile denizlerimiz arasında tuzluluğun en az olduğu denizimizdir.
• Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan’la komşu olduğumuz denizdir.
• 422.000 km² alan kaplayan Karadeniz’e ülkemizin 1685 km kıyısı vardır.
• Beslenme kaynaklarının fazla, buharlaşmanın az olduğu denizlerde tuzluluk oranı düşüktür.
Bu nedenle Karadeniz tuzluluk oranı en düşük olan denizimizdir (‰18).
• Ülkemiz deniz ürünlerinin %80’i Karadeniz’den elde edilmektedir.
• Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütleleri, Karadeniz Dağları’nın kuzey yamaçlarına bol yağış bırakır.
• Karadeniz’de 200 metrenin altındaki derinliklerde, kükürtlü hidrojen gazından dolayı canlı yaşayamaz.
• Bulutluluk oranı yüksek, deniz suyu sıcaklığı düşük olduğu için kıyı turizmi gelişmemiştir.
AKDENİZ
Ülkemizin güneyinde Suriye sınırından başlayıp Dalaman Çayı’na kadar devam eden denizlerimiz arasında yüz ölçüm olarak en büyük olan, % 038 oran ile en tuzlu denizimizdir. Tuzluluk oranın yüksek olmasının nedenleri güneyimizde yer alması, sıcaklıkların çok yüksek olması ve buharlaşmanın fazlalığıdır. Akdeniz kıyılarımız boyunca Toros Dağları denize paralel ve oldukça yakın bir şekilde uzandığından Akdeniz’den kaynaklanan nemli hava kütleleri iç kısımlara doğru fazla sokulamadan Toros Dağlarının yamaçları boyunca hızla yükselerek soğur ve özellikle kış mevsiminde dağların denize bakan yamaçlarına bol miktarda yağış bırakırlar. Boyuna kıyı tipi görüldüğünden kıyılar az girintili çıkıntılıdır. Bu kıyılarımızda koy, körfez ve ada sayısı oldukça azdır. Kaş ve Kalkan arasında ise Dalmaçya tipi kıyılar görülür. Akdeniz, Türkiye ekonomisine özellikle turizm, ulaşım, balıkçılık ve ticari faaliyetlerde önemli katkılar sağlar. Yaz mevsiminin uzun, sıcak ve güneşli geçmesi nedeni ile ülkemizde deniz turizminin en çok geliştiği denizimizdir. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist bölgeyi ziyaret ederek tatillerini geçirir. Deniz suyunun çok sıcak ve tuzlu olması nedeni ile balıkçılık çok fazla gelişmemiştir. En az balık avlanan denizimizdir. Irak ve Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hatlarının sona erdiği ve buradan gelen enerji kaynaklarının dünyaya pazarlandığı Yumurtalık Limanı ekonomik ve stratejik olarak önemli varlıklarımız arasında yer alır.
• 2.500.000 km² alanıyla ülkemizin etrafında yer alan en büyük denizdir.
• Akdeniz kıyılarımızın uzunluğu 1577 km’dir.
• Yurdumuzun en güneyinde yer alan Akdeniz, yüksek sıcaklık ve buharlaşmadan dolayı en tuzlu denizimizdir (‰ 38-39).
• Yılda ortalama 3000 saat güneşlenme süresi vardır.
• Denize girme süresi uzundur.
• Deniz suyunun sıcaklığı 24-28 oC’dir.
• Kıyı turizmi çok gelişmiştir.
MARMARA
Etrafı tamamen karalarımız ile çevrili olan bir iç denizimizdir. Ege Denizi ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlar. İstanbul Boğazı ile Karadeniz’e bağlanır ve bu Boğazın yakınlarında tuzluluk oranı (% 0,23) daha düşük iken Ege Denizine bağlandığı Çanakkale Boğazı çevresinde tuzluluk oranı (% 0,36) daha yüksektir. Marmara Denizi kıyılarında farklı kıyı tiplerine rastlanılır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları çevresinde Ria tipi kıyılar, Yalova çevresinde enine kıyılar, İstanbul’un güneyinde limanlı kıyılar ve Güney Marmara’da ise çok derin olmayan sığ kıyılara, adalara ve tombololara rastlanılır. Adaların en büyüğü Marmara Adası iken Kapıdağ Yarımadası karaya bağlanmış bir ada olan tombolo’dur. Marmara Denizi ülkemizin ekonomik hayatına büyük katkılar sağlamaktadır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları Türkiye’nin ticaret, ulaşım ve balıkçılık alanlarında önemli bir yer tutar. Türkiye’de en çok balık avlanan ikinci denizimizdir. Boğazlar ve Marmara Denizi, deniz ulaşımı üzerinde önemli bir yere sahiptir. Her yıl binlerce uluslar arası taşımacılık yapan gemi boğazlardan geçer. Marmara, Karadeniz ülkelerinin dünyaya açılan kapısı durumundadır. Ayrıca Türkiye’nin en büyük limanı olan İstanbul Limanı ile birlikte Kocaeli ve Bandırma Limanları da Marmara Denizi kıyısındadır.
• İstanbul ve Çanakkale boğazları arasında yer alan, 11.350 km²’lik alanıyla diğer denizlerimize oranla küçük bir iç denizdir.
• Boğazlar ve Marmara Denizi, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin Akdeniz’e ve dünyaya açılan kapısıdır.
• Tuzluluk oranı ‰ 22 civarındadır.
• Balıkların göç güzergahı üzerinde yer aldığından balıkçılık gelişmiştir.
• Marmara Denizi ayrıca ulaşım ve turizm açısından ülkemiz ekonomisine önemli katkıda bulunur.
• Ticaret hacmi bakımından en büyük limanımız olan İstanbul Limanı Marmara Denizi’ndedir.
• Marmara Denizi üzerinde çok sayıda ada bulunmaktadır.
EGE
Ülkemizin kuzeyden güneye doğru batı kıyılarımızı oluşturan denizimizdir. Türkiye ile Yunanistan arasında yer alır. Dağlar denize dik uzandığı için enine kıyı tipi görülür. Bu denizin derinliği az, koy, körfez, girinti çıkıntı ve ada sayısı oldukça fazladır. Tuzluluğu güneyden (% 0,37), kuzeye (% 0,33) doğru gidildikçe azalır. Eğe Denizi’nin ülkemiz ekonomisine en büyük katkıları turizm, dış ticaret, ulaşım ve balıkçılık alanlarındadır. Yazların sıcak, güneşli ve uzun sürmesi nedeni ile her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist tatillerini Ege Denizi kıyılarında geçirir. Ege Denizi kıyıları ikliminin uygunluğu ve topraklarının verimliliği sayesinde çok sayıda eski uygarlığa beşiklik etmiştir. Ayrıca ülkemizin en çok ihracat yapılan ikinci en büyük limanı olan İzmir Limanı da Ege Denizi kıyılarında yer alır.
• Anadolu ile Balkan Yarımadası arasında kuzeyden güneye doğru uzanan denizdir.
• 214.000 km² alan kaplayan Ege Denizi, 2530 km ile en uzun kıyılara sahip olduğumuz denizdir.
• Tuzluluk değerleri kuzeyden güneye doğru artar (‰ 33-‰ 38).
• Ege Bölgesi’nde dağlar kıyıya dik uzandığından koy, körfez, ada ve yarımada sayısı fazladır.
• Ticaret hacmi bakımından en büyük ikinci limanımız olan İzmir Limanı bu denizin kıyısında yer alır.
• Deniz suyu sıcaklığı yüksek olan Ege Denizi kıyılarında kıyı turizmi gelişmiştir.