Millî İrade Nedir, Ne Demektir?

Vatan; üzerinde yaşadığımız, ortak değerlerimizi paylaştığımız, uğruna nice canlar verdiğimiz toprak parçasıdır. Vatan bildiğimiz bu topraklar; nice medeniyetlerin kurulduğuna, nice ihanetlerin kurgulandığına, nice destanların yazıldığına tarih boyunca şahit olmuştur.

Tarihte emsali görülmemiş bir ihanete şahitliğin son perdesiydi 15 Temmuz. Aziz, fedakâr ve kahraman bir milletin hain darbeciler tarafından sırtından hançerlenmek istendiği karanlık bir geceydi. Kor olan vatan aşkı; vatanımızı, geleceğimizi yok etmek isteyen sureti bizim gibi ama sîreti ihanetle yoğrulmuş hainleri yaktı o gece. İnanmış bir milletin tanka, topa, tüfeğe göğsünü siper ederek ölüme bir gül bahçesine girercesine koştuğuna şahit oldu arz ve sema. Ömer Halisler, Şerife Hanımlar ve daha nice isimsiz kahramanlar, Mehmet Emin Yurdakul’un;

“Haydi oğlum haydi git!

Ya gazi ol ya şehit.”

dizelerinde olduğu gibi dikildi ölümün karşısına. Çanakkale ruhunu taşıyan kadını erkeği, yaşlısı genci; ardına bakmadan, geriye dönmeyi düşünmeden döküldü meydanlara. Ayrılığa gayrılığa düşmeden tek yürek oldu millet. Mehmet Âkif’in;

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez,

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”

mısralarında ifade edildiği gibi gecenin karanlığında tarih yeniden yazıldı. Ölüm kalım savaşı veren Türk milleti bağımsızlığını haykırdı dünyaya. Vatan nöbeti tuttu günlerce uykusuz gözler, vatan aşkıyla yanan gönüller. Canı pahasına da olsa vatanına, mukaddesatına ve bağımsızlığına sahip çıkan milletimiz; haine, düşmana geçit vermeyerek ecdadına layık olmasını bildi.