Dünya, Güneş çevresindeki hareketini elips şeklinde bir yörüngede 365 gün 6 saatte tamamlar. Bu harekete takvim yılı veya güneş yılı denir. Yörüngenin bulunduğu düzleme de ekliptik veya yörünge düzlemi denir.
- Dünya, 3 Ocak’ta (günberi veya perihel) Güneş’e en yakın konumda; 4 Temmuz’da da (günöte veya aphel) en uzak konumdadır. Bu durum, Dünya ile Güneş arasındaki çekim kuvvetini etkiler.
- Dünya’nın yörüngesindeki hızı değişir. Hız, 3 Ocak’a yakın tarihlerde artarken 4 Temmuz’a yakın tarihlerde ise azalır.
- Şubat ayı 28 gün sürer.
- Eylül ekinoksu 2 gün gecikmeyle 23 Eylül’de gerçekleşir.
- Yarım kürelerde mevsim süreleri farklı olur (Kuzey Yarım Küre’de yaz mevsimi daha uzun yaşanır).
- 1 yıl 365 gün 6 saattir. 4 yılda bir, bu 6 saat toplanarak (4×6=24 saat) 1 gün elde edilir. Bu günün eklendiği yıla artık yıl denir.
- Artık yıl, diğer yıllardan farklı olarak 366 gündür. Bu yıllarda (4’ün katı olan yıllar; 2016, 2020, 2024 vb.) şubat ayı 29 gün sürer ve o güne de artık gün denir.
Dünyanın Hareketleri
Dünya’nın Güneş’e belli tarihlerde yakınlaşıp uzaklaşması sıcaklıkları belirgin olarak etkilemez. Mevsimlik sıcaklık farkını etkileyen temel faktör Güneş ışınlarının yere düşme açısıdır.
Yıllık hareketin sonuçlarını daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki kavramları bilmek gerekir.
Yer Ekseni: Kutup noktalarından ve yerin merkezinden geçtiği varsayılan doğrudur.
Ekvator: Dünya’yı iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük paralel dairesidir. Gece-gündüz süreleri her zaman on ikişer saattir. Ekvator; çizgisel hızın en fazla, yer çekiminin en az, gurup ve tan süresinin en kısa olduğu paralel dairesidir. Bu paralel aynı zamanda sürekli termik alçak basınç alanıdır.
Ekvator Düzlemi: Ekvator’un oluşturduğu düzlemdir.
Yörünge Düzlemi (Ekliptik): Dünya’nın Güneş etrafında izlediği yörünge düzlemidir.
Dönence: Güneş ışınlarının yarım kürelerde dik açıyla geldiği en son noktadır. Güneş ışınları, öğle vakti 21 Haziran’da Yengeç Dönencesi’ne (23° 27′ kuzey enlemi); 21 Aralık’ta ise Oğlak Dönencesi’ne (23° 27′ güney enlemi) dik açıyla düşer.
Kutup Daireleri: Gece veya gündüzün 24 saat yaşanabildiği enlemlerdir (66° 33′ kuzey ve güney).
Aydınlanma Çemberi: Dünya’nın aydınlık ve karanlık kısımlarını birbirinden ayıran sınıra denir. 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde kutup noktalarından, 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerinde ise kutup dairelerinden geçer. Yani bu çember, kutup noktaları ile kutup daireleri arasında sürekli yer değiştirir.
Ekinoks: 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerine verilen isimdir. Bu tarihlerde Dünya’da gece-gündüz eşitliği yaşanır. Güneş ışınları Ekvator’a dik açıyla gelir ve yarım kürelerde bahar mevsimi başlar.
Solstis: 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerine verilen isimdir. Bu tarihlerde Güneş ışınları dönencelere dik açıyla düşer.
- Yer ekseni ile Ekvator düzlemi arasında 90°lik açı vardır.
- Yer ekseni ile yörünge düzlemi (ekliptik) arasında 66° 33’lık bir açı vardır (Bu açı kutup dairelerinin sınırlarını belirler.).
Eksen Eğikliği: Yörünge düzlemi (ekliptik) ile Ekvator arasında 23° 27’lık bir açı vardır (Bu açı eksen eğikliği açısıdır ve dönencelerin sınırlarını belirler.).
Dünya’nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğinin sonuçları
- Güneş ışınlarının bir noktaya düşme açısı yıl içinde değişir.
- Sıcaklık değerleri yıl içinde değişir.
- Cisimlerin gölge boyları yıl içinde değişir.
- Aydınlanma çemberi yıl içinde kutup daireleri ile kutup noktaları arasında yer değiştirir.
- Matematiksel (meteorolojik) mevsimler oluşur.
- Aynı anda farklı yarım kürelerde farklı mevsimler yaşanır.
- Yıl boyunca öğle vakti Güneş’in ufuk düzlemi üzerindeki yükseltisi değişir.
- Güneşin doğuş ve batış saati ile doğduğu ve battığı yer yıl içinde değişir.
- Muson rüzgârları oluşur.
- Gece-gündüz süreleri yıl içinde değişir.
- Güneş ışınlarının atmosferdeki tutulma oranı yıl içinde değişir.
- Matematik iklim kuşakları oluşur.
Ayrıca;
- Dünya’nın yarısının aydınlık iken diğer yarısının karanlık olması Dünya’nın şeklinin,
- gece-gündüzün birbirini izlemesi Dünya’nın günlük hareketinin,
- gece-gündüz sürelerinin yıl içinde değişmesi de yıllık hareketin ve eksen eğikliğinin bir sonucudur.